Seni Ne Çok Sevdiğimi AnLayabiLdin mi?

Bazen Her Şeyi Bir Damla Gözyaşı Anlatır Bazen Bir Kelime…
Bazen Bir Anı Bir Ömür Kokar, Bazen Bir Daha Yaşayamayacağını Hisseder İnsan İçinde Bulunduğu Anı…
Bazen Şair Olur İnsan Mısra Kuramaz, Bazen Mısra Kurar Şair Değildir…
Bazen Yaşadığını Daha Çok Hisseder İnsan Öleceğini Unutur, Bazen Yaşadığını Tamamen Unutur Hatta Bazen Her İkisini de…

Bazen Susar İnsan Dudakları Çatlar Susuzluktan, Bazen Susar İnsan Söylenecek Çok Söz Varken Bile…
Bazen Dolar İnsan Kimse Anlamaz, Bazen Herkes Anlar Kendisi Kendisini Anlamaz…
Yalnızdır Bazen İnsan, Yalnız Bakar Dünyaya, Bazen İse Hiç Yalnız Değildir Nasıl Baktığını Bilirse…
Bazen İçinden Bir Şey Kopar Gelir…
İçinden, Ta Yüreğinin Derinliklerinden, Anlatamazsın…
Bazen Haykırmak İstersin Hiç Susmaksızın…
İçinde Fırtınalar Kopar…
Sesini Çıkaramazsın, Çığlıkların Ruhunda Kaybolur…
Bazen de İçinden Bir Duygu Kopar Gelir Hiç Ummadığın Bir Anda…
Adı Sevgidir…
Sevmişsindir, Yüreğini Ortaya Koymuşsundur Anlatamazsın…
İçinde Büyür de Büyür, Tüm Ruhunu Bir Sarmaşık Gibi Sarar Kurtulamazsın…
Her İnsan Kullandığı Kelimenin Derinliklerinde Kendi Özünü Akıtır Kağıda…
Duygular, Hisler Damla Damla Birikir Bu Manada…
Gün Gelir Bir Nehir Misali Taşar Gider Toprağa…
Bu Bir Kelimenin Bir Tek Gönülden Çıkan Manası Sığmaz Olur Kağıtlara…
Duygular, Hisler Akar Gider Bir Gönülden Bütün Gönüllere…
Ve Bir Gün Bu Kelime Manasını Yitirir Sığmaz Olur Hiç Bir Gönle, Coşar Gider, Okyanus Olur…
İşte O An Her Şey Susar, Donar, Yok Olur…!
Bütün Gönüllerden Çıkan Manalar Birer Hiç Olur…!
Milyonlarca Şey Geçiyor Ömrümüzden…
Hiç Bitmez Sandığımız Sevgiler, Aşklar Bitiyor…
Unutulmaz Sandığımız Hatıralar Toz Bulutu Olup Uçuveriyor…
Yalan Bu Dünya…
İnsanın Yüzüne Güler Ama Onu Sırtından Vurur….
Bir Kere Büktü mü Yüreğini Asla Doğrultmaz ve Tam Mutluyum Dediğin Anda Bir Çocuğun Elinden Şekerinin Alınması Gibi Sormadan Alır O Küçücük Mutluluklarını…

Ömür Ne Zaman Biteceğini Bilmeden Yaşıyor Bedenlerimiz ve Ömre Sığmayan Hayatlarla Geçip Gidiyor Zaman…
Aşk’ta Ömür Gibidir, Onun Gibi Ne Zaman Biteceği Bilinmez Ama Ölüm Aşk Kadar Acı Değildir….
Öyle Bir Boşlukta Kalır ki Duyguların, O Acıdan Kurtulmak İçin Ölmek İstersin…
Ölümü O Acıya Tercih Edersin…
Hani Limandan Ayrılır Ya Gemi, Uzaklara Açılır…
Öylece Ardından Bakarsın Umutsuzca…
Deniz Koskoca Okyanus Olmuştur Aranızda Onunla…
O An Kasırgalar Kopar…
Fırtınalar Eser Yüreğinde…
Yaşanmamış Sevdan Kanar…
Vurur Bakışları Gönlünün Kıyılarına…
Dizelere Uzatırsın Boylu Boyunca Hayalini…
Farkına Varmadan Bir Hazan Baharı Oluşur Yüreğinde…
Artık Dallarından Dökülür Yaprakların…
Solar, Kupkuru Olur…
Çabalarsın, Tekrar Sularsın Ama Kurumuştur, Yeşermez Artık Senin Koklamak İstediğin Mis Kokulu Gülün…

İnsanı Hayata Bağlayan, Hayattan Koparan da Aşk’tır…
Önce Hayatına Hiç Ummadığın Bir Anda Girer, Ruhunu Ele Geçirir, Ne Olduğunu Anlayamadan Çıkıp Gider Ama Sen Hala Ruhunda Hissettiğin O Tatlı Esintiyi Düşünürsün ve Hala Estiğini Hayal Edersin, Çok Sonraları Fark Edersin Çekip Gittiğini Aşkın…
Fark Edersin Etmesine Ama Yüreğin İnanmaz, İnanmak İstemez, Bekler Yollarını Hala, Belki Gelir Diye…
Tüm Hayatın Bu Belkilere Bağlıdır Artık….
Bir Gün O Gelmese de Haberi Gelir Sana…
Sen Tek Başına Kurduğun Hayaller Dünyasında Onunla Yaşarken, O Seni Unutmuş, Çıkarıp Atmıştır Yüreğinden, Bir Zamanlar Senin Olduğun O Sıcacık Güzel Kalpte Başkası Vardır Artık…
Belkilerin Tükenir, Hayallerin Yıkılır ve Hayallerle Örülü Dünyan Çökmeye Başlar…
Karanlığa Bürünür Tüm Yaşananlar, Güzel Saatler Yıkılır Gider…
Onunla Yaşadığın İlkler Aklına, Hayal Dünyanın Temelidir Çünkü İlkler…
Onu İlk Görüşün, İlk Cümlen, İlk Gülüşü, İlk Buluşman, İlk Dokunuşun Ellerini Tutuşun ve İlk Öpüşün…
Son Kez Bakmak İstersin Hayallerine Zifiri Karanlık Çökmeden Önce Üzerine…
Artık Aydınlanmayacaktır Dünyan, Yeşermeycektir Yeni Umutların, Yeni Hayallerin ve Işıklar Söner Tamamen, Kapanır Gözler, Ölüm Sessizliğine Bürünür Hayat…

“Aşkın Değeri Gelirken Verdiği Mutlulukla Değil Giderken Bıraktığı Acıyla Anlaşılır” Demiş Bir Yazar…
Onu Sevmeye Başladığımda Başladı Benim Hayatla ve Yüreğimle Kavgam…
Ben Aşk’ı Hiç Bilmeyen Bir Sevgi Dilencisi, O İse Aşk’lardan Bezgin Düşmüş Bir Seyyahtı…
Yok Bu Dünyada Kalbimi Hak Edecek Biri Derdi ve Ben Hep Sorardın Yüreğin Ne Kadar Diye?
Benim Aşkımın Tamamını Alabilir mi İçine?
Sığar mı Kalbine Yaralanmış Duygularım?
O Kim Bilir Kaç Kere Savaşlardan Yorgun Çıkmış Bir Kadındı, Ben İse Çok Saftım Onun İçin…
Hiçbir Şeye Aldırmadan, Kanayan Avuçlarını Ellerimin Arasına Aldım….
Avuçlarının Kokusunu İçime Sindirdim İyice…
Unutmak Daha da Zor Olsun Diye Teninin Kokusunu Ezberledim…
Aydınlıklardan Karanlıklara Çalarken Gün ve Gece Kaçırırken Her Saniyesinde Bir Parça Işık Günden Ellerini Bulamamaktan Korkmuştu Ellerim En Çok…
Sanmayın Ben Sadece Onun Endamını, Havasını Sevdim, Ben Onun İçinde Bir Çocuk Gördüm Tıpkı Bana Benzeyen…
Sadece Sevgi İstedim Ondan…
Sadece Deli Gibi Tüm Tutkusuyla Yaşanacak Bir Aşk İstedim…
Yorgun Düşmüş Kalbi Bir Kez Olsun Zafer Kazansın İstedim…
Ben Dili Olmayan Yüreğimin, Hüznü Hiç Solmayan Gözlerimin Tek Umudu Olarak Onun Yüreğindeki Baharları Sevdim…
Kesik Kesik Öksürmelerime İnat, Soluğuma Çizilen Kısa Ömre İnat Avuçlarında Solan Bir Yürek Olmayı Sevdim…
Aslında O Beni Hiç Sevmedi…
Sabah Uyandığında İlk Aklına Gelen Ben Olmadım Hiç…
Başını Koyduğunda Yastığa Yokluğumu Hissettiği İçin Uykusuz Kalmadı Hiç…
Sigarasını İçerken Her Nefeste Beni Çekmedi Ciğerlerine…
Her Aynaya Baktığında Kendi Gözlerinde Beni Hiç Görmedi…
Her Gece Yıldızların Arasına Gizlenip O’nu İzlediğimi Hiç Düşünmedi…
Yanağına Düşen Yağmur Damlalarında Gözyaşlarımı Hiç Görmedi…
Oysa Benim Mutlu Olmak İçin Sebeplere, Bir Şeylere Tutunmaya, Yeniden Hayal Kurmaya, Kurduğum Hayallere İnanmaya, Beyazlamış Saçlarımı Görmezden Gelip Siyaha Boyar Gibi Yaşadıklarımı Görmeden Yaşamaya İhtiyacım Vardı…
Yorgundu Yüreğim, Enkaz Altında Kalmıştı Yaşanmışlıklarım Korkularım, Kimlik Arayışlarım, Güvensizliklerim, Gel-Gitlerim, Sil Baştan Hayatım ve Bunun Sonucunda Harcadığım “Ben”…
İçinde Ağlayan Çocuğa Umut Şarkıları Söyleyemediğin, Özlemini, Susuzluğunu Gideremediğin Zamanlar Oldu mu Hiç?
Onu İçinde Korumanın Seni Yok Etmek Olduğu Zamanlara Feda Oldun mu Hiç?
Hayatta İnandığın Bütün Değerlerini Altüst Eden Birisine Yazabildin mi?
Yaşananı Yaşanmamış Sayamam Bir Çırpıda…
Ne Kadar Anlatırsam Anlatayım Beni Yaşayan Bilir…

Bazen Öyle Gidişler Vardır ki Yaşamda Ne Giden El Sallar, Ne Kalan…
Her Şey Susar, Önce Diller Farkına Varmaksızın…
Yoktur Söylenecek Son Sözün…
Bir Bakarsın Seslerin Yok, Çığlıkların Sessiz, Kendi Sesin Yabancısın…
Korkarsın…
Ne Olduğunu Bilmeksizin Aranırsın Yitirdiğin Şeyi Ama Bulamazsın…
Sen Daha Çok Sevmek İçin Takvimlerden Gün Çalarken Farkında Bile Değilsindir Ölmüşlüğünün…
Giden Sadece Kendini Değilsindir, Mevsimlerin de Sürüklenir Peşinden…
Yoktur Artık Baharın, Yazın…
Bütün Renklerin Solmuştur, Yoktur Pemben, Yeşilin, Sarın…
Akşamlar Bazen Alıp Götürür Seni Unutulmuşluklara…
Kaybolmuştur Bazen Acılar…
Acılarla Sevişmekten Terk Etmiştir Artık Seni Kaderin…
Yalnızsındır Köşende…
Ne Zaman Unutulduğunu Bile Hatırlayamamak Acı Verir…
Sevdanın Rengi Gözlerinde Kaçmıştır…
Aynalara Düşman, Onsuzluğa Mahkum Olmuşsundur…
Bazen Bakışlar Kalır Sadece Gidenin Ardından…
Söylemek İstediğin Çok Şey Olur Ama, Kilitlenir Boğazında Kelimeler…
Keşkeler Çoğalır Ömründe…
Uykuların Kaçar Senden, Hayallerin Arkasına Saklanır…
Düşüncelerin Kalbine Tutsak, Kalbin Demir Parmaklıklardan Tuzak, Sen Kendi İçinde Kaçak Olursun…
Elinde Kırık Kalbinle Nereye Gidersin Git Tüm Şehirler Aynıdır Sana…
Duyguların, Düşüncelerin, Hayallerin, Umutların, Hepsi Tek Kalemde Dağılmıştır Artık…
Bundan Sonra “O” Gelse de Toparlayamaz Seni, Çünkü Senden Kopan Kopmuştur, Yapıştırsan da Gönül Kırıklıklarını, Olmaz İnan Eskisi Gibi…
Belki Bir Dal Kırılırsa Tekrar Tutabilir…
Bir Cam Kırılsa Yeni Bir Cam İle Değiştirmek Mümkündür…
Bir Kuşun Kanadı Kırılınca Uçamaz Zannedilir; Ama İyileşince Uçması Mümkündür…
Ya Kalbin Kırılışı?
Hüsrana Uğrayışı?
Bin Parça Oluşu, Yok mu Ne Onulmaz Şeydir O, Sonsuz Hayatı Kaybettirir İnsana…
Bir Kere Kırılan Kalbin Parçalarını Hangi Maharetli El Birleştirebilir?
Mevlanın Nazar-gahı Olan Gönüldeki Hüsran Yüzde Teessürünü Gösterince O Gönlü Almak Mümkün müdür Artık?
Kolay İyileşmiyor İyi Niyetinden Vurulanlar, Hele Hele Hassas Olanlar…
Zira Gönül Yarasının Merhemi Yoktur…
Kırılan Harab Olan Bir Gönülden Yükselen Feryat İse Kabul Görür Hakkın Katında…
Zira “Mazlumun Ahı Gökyüzüne Kıvılcım Şeklinde Yükselir” Buyuruyor Nebiler Nebisi…

Artık Pusulam Hasreti, Saatim Yalnızlığı, Takvimler Sensizliği Gösteriyor Bana…
Tenimi Günahına Bulayıp Gittiğinden Beri Vazgeçtim Renklerimden…
Kaybettim Mavimi…
Kaybettim Kalbimde Yananın Kırmızıyı…
Sona Erdi Tüm Zamanlar…
Bitti Özlem Duyduğum Gelecek…
Bitti Duygularımın İsyanı…
Bitti Kendimi Kandırmalarım ve Bitti Artık Hayallerim…
Kapadım Gönül Sayfalarımı ve Sustum…
Taşınıyorum Gönlümden ve Ömrümden, Daha Gideceğim Yeri de Belirlemeden…
En Firari Zamanım…
Şimdi Başladığım Yere Dönmeyeceğim…
Bugün Daha Büyüyorum Kendime…
Bir Adım Daha Yaklaşıyorum Bulmayı Umut Ettiğim Kimliğime…
Uçurumlara Sürgün Ediyorum Düşsel Kırıklarımı…
Varlığımın Üstünden Bir Yıl Daha Geçiriyor Zaman…
Yokluğuma Bir Adım Daha Yaklaşıyorum…
Satır Arasına Sıkıştırıyorum Hayallerimi…

Dinle Son Kez Beni Sevgili…
Seni Yaşamak Tek Taraflı da Olsa Güzeldi…
Düşlerimde Yaşatmak, Bir Masal Gibi, Bir Mavi Düş Gibi Her Gün Seni Satırlara Anlatmak Güzeldi..
Bir Gün Mavilere Bulanmış Düşümdeydin Diğer Bir Gün Gölgesine Dahi Kan Damlamış Yıkık Dökük Siluetimdeydin Sen…
Aynaya Baktığımda Saçlarıma Düşen Kar Yağışında, Gözlerimin Kenarlarındaki Çizgilerde, Alnımdaki Kırışıklıkda, İçimin Acıtan Gözyaşlarımdaydın Sen…
Dudaklarımda Mühürdün, Yüreğimde Çarpıntı, Sayısına Yetişemediğim Nabız Atışımdın…
Yüreğimde Hasrettin, En İçli Şarkılarda Özlemdin Sen…
Bazen Akıtamadığım, Ilık Ilık İçime Akıttığım Yağmurdun Sen…
Tüm Masumiyetiyle İçimi Okşayan, Düşlerimin Vazgeçilmezi, İçimde ki Çocuktun Sen…
Sen Besmele Gibiydin…
Seninle Başlıyordu Güzel Olan Her Şey…
Mesela Seni Sevmek; Yeniden Doğmaktı…
Hayata Güzel Bakmaktı…
Yeniden İyilikleri, Güzellikleri Tanımaktı…
Virane Geçen Bir Ömrün İlkbaharıydı…
Seni Tanımak, Geçmişi Unutmak, Geleceğe Umutla Bakmaktı…
Senin Olmak, Seni Sevmek ve Sen Tarafından Sevilmek, Kabul Olmasını Beklediğim En Güzel Du’amdı…!
Ben Kendime Seninle Küçük Bir Dünya Yaratmıştım, İçinde Hayallerim Vardı Koşup Oynayan; Kendime Ağladığım Yarınlarım Saklandığım Yalnızlığım Vardı…
Sözlerim Vardı Anlamları Belirsiz, Pişmanlığım Vardı Yüreğimde; Vazgeçemiyordum Hayalinden ve Kelimelerimin Hüzünlerinden…
Kendime Seninle Küçük Bir Dünya Yarattım Ama Bir Türlü Kaçamadım Kaderimden, Dizelerimden, Senden…
Suları Tersine Akıtmayı Başardımda Senden Nasıl Kurutulunur Bilemedim…
Aşkımı Dünya Duyarken Sana Nasıl Duyuracağımı Bilemedim…
Sensizlikte, Kah Geceler Üzerime Yürüdü, Kah Ayazlar Zorladı Kapılarımı Ama Her Zorlukta Gözlerine Sığındım, Her Solukta İsmini Haykırdım…
Rüzgarlarla Savruldum Karanlıklara, Düştüm Hasret Çukurlarına, Pes Etmeden Çocuksu Düşlerime Yenilerini Ektim…

Ayrılık Tepelerine Tırmanırken Yüreğim Hep Baharımsı Nefesini Soludum…
Yüreğime Erimez Karları Sevda Bilmez Ayazları Doldursalar da Vazgeçmedim Senden Davacı Olmadım Hüzünden, Kederden…
Uzaklarda Olsan Bile Bir Nefes Alışını Bahar Bildim Ömrüme, Bir Gülüşünü Mutluluk Addettim Yüreğime…
Kalem Olup Gözyaşlarımı Akıttım, Ağladım, Hasretinle Islandım Ama Yüreğimde Hep Seni Yaşattım…
Yalnızlığınla Savaşıp, Seni Sensizlikte Yaşatan Bir Fakir Yürek Oldum Ömrümde Ama Şimdi Yaşamım Soluyor Sayende…
İç Ağrılarım Ne Kadar Çok İse de Mutluluk Kelimesinin Karşılığı Sen Değilsin Artık Yürek Kalemimde…
Sevdamın Sesi Sessizliği Soluyor Şimdilerde…
Sözlerime Kilit, Ağzıma Mühür Vurulmuş…
Her Nefeste Biraz Daha Acı Çekerken İçimde Yüreğim Dilinde Dilsiz Sözcükler Birikiyor…
Yeni Telaşlar Var Hayatımda…
Sonsuzluğa Gidiyorum ve Mutluyum Bu Gidişim İçin…
Hayat Savuracak İşte Bir Şekilde, Senden Koparacak…
Hayallerimdin Sen, Bütün Düşlerimdin…
İyiye Kötüye Akan Her Damla Yaş Sanaydı…
Ateş Gibiydi Aşkın, Yakardı Söndüremezdim…
Hani Ansızın Bastıran Yağmura Yakalanır Ya İnsan İşte Öyle Islattın Beni…
Seni Beklemiştim Ben…
Yüreğimdeki Heyecanı, Gözlerimdeki Parıltıyı, Ellerimdeki Titremeyi, Küçük Dokunuşları Sana Saklamıştım..
Aslında Doğru Olan Seni Yaşamaktı…
Görmek, Duymak, Hissetmekti…
Uykusuz Gecelerde Seni Şiir Gibi Okumaktı…
Aklıma Gelen Her Düşünce Seni Anlatmayacak Artık Bana,
Okuduğum Yazılarda, Kitaplarda, Şiirlerde, Dinlediğim Şarkılarda Seni Aratmayacak…
Söndürüyorum Sol Yanımdaki Ateşi…
İçimde Bir Bunaltı, Uzaklardan Yağmurun Ayak Sesleri Geliyor…
Yorgunum…

Kendimi Ekmek Almak İçin Dışarı Çıkmış, Kaybolmuş Bir Çocuk Yalnızlığında Hissediyorum…
İçimden Yolculuklar ve Hiç Binmediğim Trenler Geçiyor, Tek Yöne Giden Trenler Kalkıyor Yüreğimden, Asla Geri Dönmeyen Trenler…
Bir Kabus Uykusundayım Sanki…
Yaşam Gözümün Önünden Hızla Akıyor ve Her Araladığım Anımda Bir Hüzün Saklı…
Yorgunum Öpülünce Geçmeyen Yaralarımdan, Hüzünlerimi Saklamaktan, Yudumladıkça Acılarımın Daha Çok Büyümesinden, Acıyı Yoktan Saymaktan, Yaşamaktan, Nefes Almaktan, Sabırsızca Ölümü Beklemekten Yorgunum…
İçimde Savaş Var…
Duygularım Un-Ufak…
Dışardan Duyuluyor Yüreğimin Çığlıkları…
Dışardan Görünüyor İçimin Cam Kırıkları…
Bir Düşü Anlatmanın Kaç Hali Vardı Dilimde?
Kelimelere Yüklenen Hangi Hal Halimden Haberdar Edebilirdi?
Hangi Kelime Tek Bir Gözyaşımı Gösterebilirdi?
Yüzüm Bile Saklarken Hüznü, Bunu Kelimeler Başarabilir miydi?
Bu Nasıl Bir Hicran ki; Dokundukça Duygularım Kanıyor, İçimde Titreyen Yıldızlar Uyanıyor, Heveskar Umutlarımı Boğuyor…!
Yeni Doğan Günün Kırağıları Esen Rüzgarın Dokunuşlarıyla Acı Acı Vuruyor Suretime..
Nefesimde Hazan Kokusunun Hüznü Islak Islak Akıyor Yüreğime…
Yüreğimde Hüzün Çizikleri, Nefesimde Hazanın İz Düşümleri…
Daralıyorum, Sıkıyor, Boğuyor Sanki Bir Şeyler…
Duygularım mı?
Düşüncelerim mi?
Hayallerim mi?
Nedir Beni Güçsüz Koyan?
Soluğum, Nefesim Kesiliyor Boğazımda…
Zifiri Kara Bulutlar Düşüyor Aklıma…
Azgın Dalgalar Hücum Ediyor Gönül Dünyama…
Bitiyor Zaman, Tüm Saatler Kum Saatinin İçinde Birbiri Üstüne Yığılıyor…
Hazin Bir Ömrün Hesabındayım…
Yüküm Ağır, Yüküm Sancılı…
Geçen Her Dakikam Bir Öncekinden Kaygılı..
Sil Baştan Başlamaya Niyet Ettiğim Ömrümün Sonundayım…
İçimde Birbirine Karışan ve Durulmayı Bekleyen Duygular Var…
Her Seferinde Mutluluklarıma Galip Gelen Hüzünlerim Var…
Sahte Mutluluklar Giyiniyor Sözcükler ve Söz Dinlemeyen Yanımı Artık Çok İyi Tanıyorum…
Ayağım Takılırken Acılarıma Yokluğunun Üstüne Düşüyorum…
Bütün Kapılarımı Kapatmaya Hazırlanırken Gönlümün Kimliğimi Hediye Ediyorum Yaşadığın Şehre…
Mutlu Günlerin Gelmesini Bekleyen Yüzümde ki Çizgileri Siliyorum…
İçimde Gizliden Gizliye Sakladıklarım Vardı Ya Hani?
Yüreğimde Beslediğim, Her Şeyden Koruduğum İzler Vardı Ya? Onları da Siliyorum…!
Yokluğunun Alnına Üflenirken Satırlarım, Nasıl Oldu da Ben Hep Varsın Sandım?
Düşünmek Daha da Yoruyor Kalbimi…
Düşünmeden Yaşayabilseydim Sevebilseydim Keşke…
İçmemem Gerektiğini Bile Bile Bir Sigara Yakıyorum, Nefesimden Nefes Çalınıyor…
Ağlamak İstiyorum Ama Bir Türlü Olmuyor…
Rastgele Bir Şey Düşünüp Ağlayasım Var İçime Ama Ağlamayı Becerebilecek Kadar Güçlü Değilim Kendime…
Öğrenilmemiş Acılar Biriktirmişim Sanki İç Ceplerimde ve Ben Keşke Biriktirdiklerimi Çıkarıp Çıkarıp Ağlayabilseydim Kendime…

Meğer Ben Yitmişim…!
Ve Ben “Sen” Olayım Derken Tükenmişim Bitmişim…!
Sen Düşlerimdeki Büyük Ben İse Düşlerle Büyüyen Asılsız Bir Küçük, Vazgeçiyorum Senden, Vazgeçiyorum Ömrümden, Vazgeçiyorum Hayallerimden…
Sevdama Ölümün Soğuk Ayazı Vururken Bekleyişlerimin İçine Hapsettiğim Özlemlerimi, Hiç Kimseyle Paylaşamadığım Hüzünlerimi Bu Son Bir Şiirle Kapatıyorum Dudaklarımın Arasına…
Küçüktü Yüreğim Belki; Ama Sana Sevdam Boyundan Büyüktü…
Her Acıya Gülüp Geçmiştim Sen Varken…
Her Anıma Tebessüm Etmiştim Seni Anarken…
İçime Rengarenk Çiçekler Ekmiştim Seni Severken…
Seni Canıma Can Bilmiş, Ruhuma Eş Yüreğime Sırdaş Etmiştim…
Sinemde Kapanmaz Yaraya Merhem, Kalbimin En Asil Sahibi Sanmıştım…
Seni Ne Kadar mı Sevmiştim?
Kirpiklerinin Gölgesinde Bir Ömür Ses Çıkarmadan Yaşayacak Kadar…
Avuçlarında Yüreğimi Unutacak Kadar…
Tüm Şiirlerde Seni Yaşayacak Kadar…
Sen Mutlu Ol Diye Sensiz Kalacak Kadar…
Ansızın İçime Düştüğün Günden Beri Ayakları Burkuldu Ömrümün ve Ben Her Gün Ölmek İçin Uyanır Oldum Uykularımdan…
Eğer Ölümün ve Aşk Acısının Aynı Haneye Yazıldığı Hazan Gecelerinde, Cam Kenarlarında Ağlamış Bir Kadının Gözleri Kadar Yanmadıysa Canın, Yaşadığın Aşk’ı Sorgulaman Gerekir…
Biliyor musun?
Artık Yüreğimde O Çivi Gibi Batan Sancı Yok, Hançerlenmiyor Yüreğim…
Sen Gelince Aklıma Ağlamıyorum…
Pembe Düşler Kurmuyorum…
Yüreğim Yüreğinle Konuşmuyor Artık…
İsyanları Bıraktı Artık Benliğim…
Ruhumu Temizledim Acılardan, Hüzünlerden, Artık Korkmuyorum Gecelerin Bitiminden…
Sabahlarımda Sen Olmayacaksın Diye Üzülmüyorum…
Sensizliğin Çığlığında Boğulmuyorum…
Artık Geceleri Sensizliğin Nöbetinde Değilim…
Sessiz Çığlıklarımda Seni Aramıyorum…
Yüreğimin Karanlığındaki Işık Neden Yok Diye Dert Etmiyorum…
Bir Zamanlar Şiirlerim Vardı Uğruna Yazdığım…
Hayallerim Vardı Seni Yaşadığım…
Şiirlerimi Yırtıp Attım…
Hayallerimi Yıkıp Geçtim…
Çünkü Taşındım Gönlünden ve Ömrümden…!
Ne Sen Olacaksın Bunda Sonra, Nede Bende Bıraktığın İzlerin…
Sana Ait Olan Her Şeyi Seninle Birlikte Başka Kollara Bıraktım…
Ruhumun Çektiği Acıları Yalancı Gülüşlere Sattım…
Her Şeyin Bedelini Ödedim…
Rahat Ol, Vazgeçtim Ruhumdan…
Bu Son Sonbaharım, Bu Son Dallarımın Kuruyuşu, ve Bu Son Yaprak Döküşüm…
Bir Daha Göremeyeceğim Yazları, Ardından Gelen Sonbaharı ve Son Nefesimi Verdiğim Kışları…
Tüm Gidişler Dönüşsüz, Dönüşler İmkansız Artık…
Yüreği İle Konuşan Herkesi Yüreğimle Dinleyecek Kadar Ağırım Ama Dili Ayrı Yüreği Ayrı Olanları da Hiç Duymayacak Kadar Sağırım Artık…
Gönül Terazimde Sevgimin Ağır Olduğunu, Senin Kalbinin Taşıyamadığını, Umutlarımın Büyük Olduğunu Senin Omuzlarının Kaldıramadığını Gördüm…
Artık Ayrılık Şiirleri Yazmıyorum…
Seni Sensizken de Yaşamıyorum…
Anladım ki Hiç Üzülmeye Değmezmiş…
İçini Kanatmaya, Yüreğini Yakmaya, Ağlamaya, Sızlamaya ve Ölmeye Değmezmiş…
Son Çığlıklarımı Atıp Çekip Alıyorum Ömrümü Senden…
Son Heceler Çıkıyor Dilimden, Bitti Diyorum…!
Kendimden İse Çoktan Geçtim…
Tenini Siliyorum Tenimden…
Hayalini Zihnimden, Gözlerimi Gözlerinden…
Her Şeyimi Bırakıp Ömrümden Geçiyorum…
Bir Daha Asla Hayatımda Yer Bulamayacaksın…
Siliyorum Seni Kalbimden Nefesimden, Çıkarıyorum İçimden…
Sende Boş Ver Beni…!
Hayatı Terk Edeli Çok Olmadı Belki Ama Hayat Çoktan Terk Etmiş Beni…
Ömür Sayfalarım Tükenirken Kendi Bildiğince Yüreğimin Sesini Kesiyorum…
Son Nefesimi Verinceye Kadar Hangi Kuytuda Akacaksa Yaşlarım Hangi Akşamlarda Çoğalacaksa Acılarım Kabulüm…

Soğuk Sabahların Ayaz Gecelerine Kendimi Teslim Ediyorum…
Bundan Sonra Ömrüm Yüreğine Değmeyecek, Yüreğimde Mührün Olsa da Hikayem Sensiz Bitecek…
Artık Sormuyorum, Satırlarımın Silikliğine Hapsettim Seni…
Kalbimin O En Büyük En Kuytu Yerine…
Sözlerimin O Umutla Başladığı Yerdesin Sen Hep…
Kaderimin O Hiç Yaşanmamış Gibi Duran Tazeliğinde…
Artık Sorular Sormuyorum Ne Sana Ne Kendime…
Sadece Hapsediyorum ve Bu Aşkı Bir Ben Biliyorum…
Şimdi Her Şey Hayal Kırıklığı İşte…
Geçmişim…
Yaşadıklarım…
Hayal Kırıklıklarım…
Gözlerimin Yaşı…
Yüreğimin Aşkı Hep Hayal Kırıklığı…
Bir Boşluk İçimde ki…
Tahammül Edemediğim Bir Karanlık Çıkmaz….
Kimse Duyamaz Hıçkırıklarımı…
Kimse Geri Getiremez Kaybettiğim Geçmişimi, Kaybettiğim Hayallerimi…
Bütün Hücrelerime Yerleşen Sevgini Büyük Bir Azimle Attım İçimden…
Artık Ne Sevgim Var Ne Nefretim Sana…
Artık Sevgimin Sahipsizliğini Anlatmak Sahipsiz Sevgimi Anlamak Kadar Güç Bende…
Aşk Diyetini Ödedim Seninle…!
Oysa Çok Sözüm Vardı Sana Diyemediğim, Saklı Kalacaklar İçimde Şimdi…
İçimde Sakladığım Kırıcı Sözlerin O Kadar Ağırdı ki Bana Altında Kalıyorum Her Bir Harfin…
Son Sözlerin Çok Acıttı Yüreğimi…
Şimdilerde Yaslarda, Kan Geçrmez Olmuş, Karaları Bağlamış…
Sebep Aramıyorum Artık Sende, Sularına Bıraktım Kendimi İçimdeki Nehrin…
Sen Hiç Bilmedin Ömür Bittiğinde Ayrılıkta Çeker Gider ve En Büyük Düşmanıdır Kara Toprak Sevdanın…
Bak Sonunda Ağladım İşte, Yine Ağlattın Beni…
İşte İtiraf Ediyorum Kendime Hayata ve Sana Bir Kez Daha Yenildim!
Kendimi ve Seni Sonsuzluğa Teslim Ettim…
Kızma Şimdiye Kadar Unutamadıysam, Yüreğim Bir Tek Sana Yavaşladıysa Bu Kadar…
Bir Gün Olsun Yüreğine Değmedi Sözlerim…
Anlatamadım Beni Sana…
Yenildim İşte Sonunda Aşkına…
Şimdi Hüsranıma Kapansa da Kirpiklerim Ağlamak Neye Yarar?
Yitirdiğim Ömür Takvimlerimden Döner mi Geçip Giden Günlerim Geriye?
Girer mi Kırık Kapılarımdan Bir Daha Adını Bilmediğim Umutlar?
Sen, ilk Yazda Bir Tatlı Ayazdın Bu Yürekte, Fazla Sıcak, Derin Mavi…
Ve Ben Son Güzde Bir Nehirdim Çok Az Ilık, Biraz Sıcak…
Şimdilerde İsyanlarda Yüreğim…
Yoruldum Artık Yüreğimde Seni Taşımaktan…
Yoruldum Artık Gelişini Beklediğim Yollara Bakmaktan…
Yoruldum Hem Beklemekten, Hem de Beklerken Geleceğini Umud Etmekten…
Artık Sana Dair Senaryoları Kabul Etmeyeceğim Sahneme…
Bu Sefer ki Oyunumda Yer Vermeyeceğim Bakışlarına…
Gözlerindeki Beni Hatırlamayacağım Ya da Ellerime Yağan Karı Eritmeni…
Üşütmeyecek Yokluğun Artık Beni…
Şehri’ne Gelmeyeceğim…
Dokunmayacağım Hasret Kokan Tenine…
Almayacak Artık Kalemim ve Kağıdım Seni…
Yazılmayacak Artık Sana Dair Hiç Bir Cümle…
Hiç Bir Kelime…
Hiç Bir Hece…
Hiç Bir Harf…
Öyle Büyük Sevmiştim ki Seni Unuturum Demeye Dilim Varmıyordu Ama Bil ki Artık Ahd-ı Yeminim Var Bir Daha Adını Anmamaya…!!!
Son Sözleri Esirgeyerek Senden Vazgeçiyorum Bu Eziyetten…
Kendi İçimde Verdiğim Savaşta Mağlup Ayrılsam da Bu Aşk-ı Kıyamet’te Ömrümden Ömür Çalmana İzin Vermiyorum…!
Artık Bende Mevsim Sonbahar,Yakıp Geçti Ömrümü Bu İmkansız Aşk…
Zaman Beni Ölümle Tanıştıracak Bir Araç Artık Sadece…
Yokluğunda Nefesimi Kesecek Nasıl Olsa…
Senden Aldığım Bütün Tebessümleri Fazlasıyla Geri Verdim Sana…
Senin İçin Döktüğüm Ne Kadar Gözyaşı Varsa, Biliyorsun Lafı Bile Olmaz Bende…
Hakkımı Helal Ettim Sana…
Korkma Etmem Sana Ah…!
Dilime Mühür Vurur Susar Cümlelerim…
Artık Yok Bende Sana Ne Bir Sıcak Bakış Ne de Sevgi İle Bakan Bir Çift Göz…
Gitmek Dokunmaz Bana İstenmediğim Yerde Kalmak Kadar Ama Ben Yaşadıkça Eserin Dokunacak Sana…!
Biliyorum Duyamazsın Beni, Duymayacaksın; Çünkü Acılarım Kadar Sevinçlerin Var…
Ben İse, Elime Verdiğin Bir Bardak Zehrin Ölümünü Yaşıyorum An Be An…
Sana, Can Çekişimin Her Saatini Armağan Ediyorum Son Nefesine Kadar…
Bin Ömür Mutlu Olmana Yetecek Kadar Bir Acılı Ömür Yok Oldu Uğrunda…!
Bugüne Kadar Ben Seni Yazmıştım Yüreğime, Bugünden Sonra Sen Yüreğine Hazin Sonumu Yaz…!
Senden Kalan Umutsuzlukların, Kederlerin Yorgunu, Nefsimi Kesen Her Kelimenin Sonuyum Şimdi…!

Ömrümün Karanlığının Artık Bittmeyeceği Yerden Son Olarak Beni Sana Anlatmaya Çalıştım…
Şiirlerimi Okuyup Geçmişi Bir Film Şeridinde Sorguluyorum ve Anlıyorum ki; Hayatıma Her Giren Bir Parça Alıp Götürmüş Benden, Her Gidenle Bir Parça Eksilmiş Sevgi Dolu Benliğimden…
Üzülen Hep Ben Olmuşum Yıkılan Hep Ben…
Üzülmüşüm, Burkulmuşum…
Ruhumu Bedenimden Sökerek Ölmenin Ne Demek Olduğunu Sonunda Öğretin Bana…
Evet, Sonunda Öğrettin…!
Duygularımı Katlederek Ölmenin Ne Demek Olduğunu Sonunda Öğrettin Bana da…
Şimdi; Sadece Acıyorum Gidenin Ardından Duyumsadığım
Gecenin Sessizliğini Yırtarcasına Haykırdığım Acı Dolu Özlem Çığlıklarıma…!
Sadece Acıyorum Hak Edilmeden Verdiğim Daima Dile Getirdiğim Saf Sevgime, Değere Donuk Kalplerin Duygularından Dolayı…
Artık Ağlamak Yok, Üzülmek Acı Çekmek Yok Gidenin Ardından…
Özleyeceğim Belki, Dalıp Dalıp Gideceğim Geçmişe, Belki Acı Bir Tebessüm Belirecek Gözlerimde Ama; Geceleri Yoğunlaşıp Ağlayarak Acı İçinde Kıvranarak Ödemeyeceğim Aşkımın Sevgimin Bedelini…
Çünkü Anladım ki, Herkes Kendini Yaşıyor…
Herkes Kendini Bir Başkasıyla Paylaşıyor…
Yaşanmışlıklarsa; Sadece Anılarda Kalıyor…!
Bir Zamanlar Küçücük Yüreğimde Asırlara Meydan Okumuş Koskocaman Yanar Dağlar Vardı…
Seninle Geceyi Gündüzü Unutmuştum Bir Tebessüme Aldanmış Mevsimlere Bile Kafa Tutar Olmuştum…
Biliyorum, Seni Sevmek Sensizlikte Şair Olmaktı…
Olmadığın Vakitlerde Bile Seni Yaşayıp Erişilmez Sevdayı Satırlara Kazımaktı…
Her Gece Senden Yani Aşktan Dem Vurup Damarlarımdan Yüreğime Seni Taşımaktı…
Biliyorum, Seni Sevmek Ölüme Koşmaktı…
Meğer Tatlı Bir Yalan Boş Işıkta Görünen Bir Rüyadan Başka Bir Şey Değilmiş Yaşadıklarım…
Ne Zaman Hüznüne Kapadıysam Kapımı Bakışlarımın Boşluğundan Daldılar İçime…
Ama İnat Olsun Pes Etmeyeceğim…!
Az Sonra Nehirlerini Boşaltacağım Gözlerimim…
Seni Suların Önüne Katıp Süreceğim Yüreğimin En Uzak Yerine ve Sen Uzaklarımda Tükeneceksin Kendi Kendine…!

Ben Seni Yok Saydım Artık, Dönülmez Tevbelerime Gömdüm Seni…!
Birazdan Yokluğunu Sereceğim Hasretinin Duvarlarına…
Yüreğimi Ateşleyeceğim Katransı Yokluğuna…
Gözbebeklerimi Islatıp Seni Unutacağım…!
Bunu Sen İstediğin İçin Bitiriyorum Seni…
Bende Ne Kadar Yer Kapladıysan Boşaltıyorum Hepsini…!
Şimdi Senden Geriye Kalan Küllenmiş Bir Beden…
Utanma…!
Doya Doya Bak…!
Çünkü Bu Küller Senin Eserin…!
Bu Gidiş Başka Bir Gidiş…
Bu Gidiş Sessizlik…
Bu Gidiş Sonsuzluk, Susuzluk…
Düşünme…!
Bunun da Üstesinden Gelebilirim…
Çözemediğim Neler Var İçimde Bilsen…
Ne Çok Paramparçayım…
Ne Çok Yitirdim Kendimden.
Bir Köşede Sızlayışlarım, Yorganlara Sarılıp Ağlayışlarım Var Gözlerimde…
Yüreğimi Susturmalarım, Bağrımı Eze Eze Ona Karşı Koyuşlarım…
Bunu Yapsam da Durduramadığım Duygularım Var…
Vakit Gitme Vakti…
Vakit; Daha En Başından Kaybedilmiş Bir Geleceğe Yolculuk Vakti…
Senle ve Kalemimle Vedalaştığım Gündür Bu Gün…
Yürek Kalemimin Gözyaşlarıdır Bunlar…!
Can Yoldaşım, Lisanım, Feryadım ve Gönlümün Sesi Kalemimi Kırıyorum…!
Senin İçin Dün Ne Yazılmış, Hatta Düne Kadar Yazılmış Ne Varsa Hepsini Yakıyorum…!
Kalemimin Kırık Parçalarını da…!
Yüreğimi ve Tüm Yaşanmışlıkları Karanlığa Fırlatıyorum…!
Senin Yarım Bıraktığın Cinayet Teşebbüsünü Katliamla Tamamlıyorum…!
Konuşan Tek Yanımı, Kalemimi de Susturuyorum…!
Yoluna Çıkacak Tüm Yollardan Dönüyor, Yoluma Çıkabileceğin Tüm Yollara Barikatlar Kuruyorum…
Hayatından Eksiliyorum Sen; Eksiği Hissetmesen de, Var Olduğu İddia Ettiğim, Kendimi İnandırdığım Aşkı, Sevgiyi, Sevdayı, Mazinin Çöplüğüne ve Bilinmezliğin Zindanlarına Gömüyorum…!
Geriye; Ne Anlatılacak Bir Masal, Ne Yanaklardan Süzülecek Bir Damla Nedamet, Ne Tebessümle Yad Edilecek Bir Anı, Ne de Muhabbete Dair Bir Konu Bırakıyorum…!
Huzurlu ve Mutlu Ol…
Artık Ne Alçaltacağın Nede Gururunu Ayaklarının Altında Çiğneyeceğin, Seni Deli Gibi Seven Bir adam Yok…!

Hayatına Verdiğim Rahatsızlıktan Dolayı Özür Dilerim…
Seni Sevdiğim İçin…
Ellerin Hep Benimmiş Gibi Tuttuğum İçin…
Hasretine Dayanamadığım İçin Özür Dilerim…

Hepsi Bu Desem de İnanmayın…!
Dahası Var Taa Derinlerimde…
Gözlerim Dirense de Geçecek Elbette…
Ağlayacağım Ama Bitmeyecek Biliyorum, Daha da Çoğalacak Gün Geçtikçe…
Çoğalacak İçimdeki Onsuzluk Sessizce ve Sinsice…
Hepsi Bu, Hepsi Bu Sadece…!

Yorma Beni Daha Fazla Hayat, Ne İstediysen Verdim…!
Önce Hayallerimi Sonra Düşlerimi…
En Sonunda Hayallerimin Sahibini Verdim…
İstediğim Bir Avuç Mutluluktu, Sen Bir Avuç Mutluluğu Bir Avuç Gözyaşı Yapıp Döktün Gözlerimden…!

Biliyormusun çok haklısın
Bende Beni Sevmezdim Zate

Seni Ne Çok Sevdiğimi AnLayabiLdin mi?

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Başa dön tuşu
error: Content is protected !!