AŞKINI HELAL ET SEVGİLİ

Bir Düş Olsa da Seni Yaşamak,
seni sevmek,
seninle olmak.
yaşanmışlığım sen kadardı…
Şimdilerde hüzünlerini
Rüzgarıma Bırak…

Başka türlü bir şey bu sevgili
ne aşka benzer ne ölüme.
Yerle gök arasında buruk bir çığlık gibi haykırır yürek.
Çok tanıdık bir hüzünlü düştür yaşanan.
Gözyaşlarında ıslanmış bir kaldırım gibi
Eylül’ün takvim yokuşlarında bitmeyen yaprakları gibi;
gözlerinde vurulmuş son umudun yorgunluğu…
Gelişlerine kurulmuş saatin sevdaya rehin yelkovanı
bir ihtilalin sancılarındaki keskin
bir o kadar da suskun avaz gibi.
Ölüm de olsa sonunda bu zehri
şerbet diye içmek gibi bu sevda…

İçimden şehrin geçiyor hiç bilmediğim.
Her sokakta seni soruyor seni arıyorum.
Yüreğimde sonbahar bereleri
düşe kalka geldiğim dizlerimde yaralar…
Özlemim sözlerce kor
ve arzularım saçlarım gibi uzar gider sabaha…
Vuslatı getirdim dudaklarımda bilmiyorsun yar…
Şehrine gece geldi sevgili
ama sen yoksun.
Olsun be olsun…
Ne fark eder ki mutluysan.
Yalan olup gideyim bari ne diyorsun?

Şehrinde tanımadığım tüm insanlar
gülüşlerimden nasibini alıyor.
Coğrafyandaki hüzünlere başkaldırıyor
zifiri bulutlarım.
Açıkken göz bebeklerin sevdalı bir bakışın akışını hisset.
Gözlerini yumduğunda sıcağımı kokla amber niyetine.
Hasretinin çiçekli bahçelerine özlemli
merhabalarımı getirdim yar.
Denizlerinin en son sevda hışırtısında
saçlarımın gecesine dalıp giderken sen;
beni anımsatacak kadar
kafiyeli yıldız bırakıp gideyim bari ne diyorsun yar?

Gözlerimin ağlayan yerlerini
bulutlara bırakıp acılarını alıp
sebepsiz bir ölümü giyinip
terk edeceğim şehrini.
Yığın yığın dertler
birkaç satır vedaya sığacak.
Peki ya bendeki sen
sen ne olacak sevgili…
Bir izmaritin dumanına karışan düşlerim
kuş olup uçamayan özlemim ne olacak…

Hırçın denize atıp varlığımı
ölesim var sevgili
tatlı canımdan kurtulasım var…
Var da sana sevdalı ruhum ne olacak.
Bensiz anlamsız olmayacak mı imgelerin…
Geceleri ağlayışım inleyişim hep bu yüzden işte sevgili.
Kesip atsam diyorum geceleri
kanattığı yerden ağlayıp inler mi yıldızlar benim gibi…
Bilmiyorum…
Güzel günler yanışlara verdi kendini
doyulmaz an’lar yolunu şaşırdı.
Hummalı bir düş inadı
bedenimde nefesim daralıyor.
Yalnızlığın kilitleri vuruldu kapılarıma
ölüme ramak kaldı.
Biçareyim yar yoksun….

Çare eriştirmeye gitti geceler akşam vakti.
Özlem iklimlerinde rüzgarı giydirdi şarkılar.
Issız eteklerimden uçtu umutsuz martılar
yorgun sevdalar gecelere rehin.

Sözlerinin gölgesinde yaşarken
gecelere sevdalandım ben…
Oysa sen sabahlara aşıktın…
Yarım kalsa da umutların
israf edilmiş zamanlarını topladım
yıldızlı gecelerde…
Nice dilekler getirdim avuçlarımda yalınayak…
Güneşin ışıklarını gözlerimde sakladım belki
bakarsın diye yarınlara benim gözlerimle…

Öyle kazıdım ki seni kendime…
Ansızın çıkagelse ölüm benden
arta kalan senin varlığın olacak…
Zerreni bile yaşamak bana
bir ömür yeterken seni silmek için
varlığımı yok etmek bile yetmeyecek sevgili
yetmeyecek…

Kelimelerce yüreğinde yaşattığın sevdalar
büyümüş ağaç olmuş..
Bense gölgesinde bir kuru yaprak…
Yine de al beni avuçlarında yeşereyim.
Can bulsun ölmüş hücrelerin benimle.
Gözlerinin bulutlarını bırak bana
ateşe vereyim hafiflesin acıların…
Ne büyüt
ne öldür beni
kanıma gir…yar

Bir düş olsa da seni yaşamak
Hüzünlerini rüzgarıma bırak
Kendinle tamamla beni uzak kıyılarda
Kelimelerce büyütmesen de sana olan sevgimi
Öyle büyüksün ki yüreğimde
Yüreğini acıtmayan ak bir sızı olayım içinde….
derdim seni sende yaşarken,
seni kalbimde büyütürken….
Gözlerinde kaybolup kaybolup
sonra tekrar sende benliğimi bulurken…
Seni sende yaşamak ne güzeldi
sensizliğinde bile…

Şimdi bunlar birer anı
Bırak sevgili…
Bir gün beni tekrar görürsen,
beni görme…
Bir gün bana rastlarsan bana selam verme..
bir köşede ölsemde son nefesimde
sen bilme
Çünkü,
şu nankör dünyada
yalnız senin karşında kendimi ezik hissediyorum.
hani bugün dedin ya sevgili
git, git ,git
bütün günahlarını yüklenip bu aşkın,
özürleri kapında bırakıp
arkama bakmadan bakamadan
bir daha karşına çıkmamak üzere gidiyorum.

bu seninle birlikte dinleyeceğim son şiir
senden dilendiğim son şarkı,

“Sevgilim
Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
Hatta sevda yüzünden ölmek de ayıp değil
Bütün iş bütün iş Tahir ile Zühre olabilmekte
Yani yürekte, yürekte

Mesela bir barikatta dövüşerek
Mesela kuzey kutbunu keşfe giderken
Mesela denerken damarlarında bir serumu
Ölmek ayıp olur mu
Olmaz
Sevgilim
Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
Hatta sevda yüzünden ölmek de ayıp değil
Bütün iş bütün iş Tahir ile Zühre olabilmekte
Yani yürekte, yürekte
Seversin dünyayı doludizgin
Ama o bunun farkında değildir
Ayrılmak istemezsin ondan
Ama o senden ayrılacak
Yani sen elmayı seviyorsun diye
Elmanın seni sevmesi şart mı,
Değil…
Tahir i Zühre sevmeseydi artık
Yahut hiç sevmeseydi
Tahir ne kaybederdi Tahirliğinden
Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
Hatta sevda yüzünden ölmek de ayıp değil
Bütün iş bütün iş Tahir ile Zühre olabilmekte
Yani yürekte, yürekte gülüm yürekte
Hoşgeldin kadınım
Yorulmuşsun
Nasıl etsem de yıkasam ayacıklarını
Ne gül suyu ne gümüş leğenim var
Susamışsındır sevgilim
Buzlu şerbetim yok ki ikram edeyim
Acıkmışsındır
Sana beyaz keten örtülü sofralar kuramam
Memleket gibi esir ve yoksuldur odam
Hoşgeldin kadınım, kadınım hoşgeldin
Hoşgeldin gülüm
Ayağını bastın odama
Kırk yıllık beton çayır çimen şimdi…
Kurban olduğum güldün
Güldün
Güller açıldı penceremin demirlerinde
Ağladın
Avuçlarıma döküldü inciler
Gönlüm gibi zengin
Hürriyet gibi aydınlık oldu odam
Hoşgeldin kadınım
Hoşgeldin kadınım
Hoşgeldin sevgilim
Hoşgeldin…”
allaha emanetimsin sevgili

aşkını ne olur helal et

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Başa dön tuşu
error: Content is protected !!